Hakkında

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Er

Endüstriyel tasarım, Sanayi Devrimi ile birlikte geleneksel üretim yöntemlerinden makina üretimine geçiş ve bununla beraber ürünlerin çok sayıda üretimi ve tüketiminin baskın ekonomi modeli haline gelmesi ile gelişen bir meslek alanıdır. Bu gelişim süreci içinde endüstriyel tasarımcılar, ürünlerin seri üretime uygun olarak tasarlanmasının yanı sıra firmaların ürünlerinin satışından elde etmek istedikleri kâr beklentisini, kullanıcıların aynı ürünlerden beklediği fayda ile uzlaştıran kişiler olarak ortaya çıktılar. “Fayda” genel olarak ürünün işlevini yerine getirmesinden doğan değer olarak anlaşılsa da bu dar anlayışın çok ötesinde sembolik bir değere de işaret eder; zira ürünler, markaların ve aynı zamanda insanların topluma yansıtmak istedikleri kimlik öğelerinin taşıyıcılarıdır. Dolayısıyla marka kimliği ve ambalaj dâhil olmak üzere kullanıcının algısını ve kullanım sürecini etkileyen tüm unsurlar, bütüncül bir kullanıcı deneyiminin parçaları, diğer bir deyişle deneyim, bir bütün olarak ürün haline gelmektedir.

Bu durum, tasarımcı adaylarının ürün tasarımının ilkeleri, yöntemleri, üretim yöntemleri gibi konularda eğitim almalarının yanı sıra bir yandan da insan davranış ve beklentilerini, tasarımın tarihsel ve güncel sosyoekonomik bağlamlarını anlamak konusunda da beceri ve kavrayış kazanmaları gerektiğini ortaya koyuyor. Öte yandan teknolojinin gelişim yönü 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren kitlesel üretim ve tüketime yol açarken bugün geldiğimiz noktada az sayıda ürünün minimum işgücü ve düşük maliyetle üretilmesini mümkün kılıyor. Yeni iş modelleri ve dijital teknolojiler ürünleri yazılımlar yoluyla servislere erişim sağladığımız araçlara dönüştürüyor ve dolayısıyla arayüz ve kullanıcı deneyimi tasarımı gibi konuları endüstriyel tasarım eğitiminin gündemine getiriyor.

Tüm bu gelişmelerin tasarım eğitimcileri olarak bizlere yansıması ise kendimizi ve eğitim programlarımızı güncellememiz gereği…

İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü olarak yerel ve küresel dinamikleri takip etmeye çalışırken Türkiye’de, İstanbul’da, İstanbul’un kadim üretim ve ticaret bölgelerine yakın bir endüstriyel miras alanında konuşlanmış olmanın idraki içindeyiz. Eğitim programımızda, yerel bağlamla ve halen varlığını sürdüren zanaat üretimi ile bağ kuruyoruz ve öğrencilerimizin ustalardan yerinde öğrenmesi için özel bir çıraklık programı uyguluyoruz. Endüstriyel tasarım eğitiminin ana omurgasını oluşturan stüdyo dersleri aracılığı ile öğrencilerimizin tasarla-dene-yap döngüsü içinde farklı tasarım problemleri ile karşılaşmasını sağlamaya çalışmanın yanı sıra, onları tasarım eyleminin bağlamları konusunda teorik olarak da donanımlı kılmaya çalışıyoruz. 20. yüzyıl boyunca etkili olan kitlesel üretim ve kitlesel tüketim anlayışının içinde bulunduğumuz 21. yüzyıla devreden büyük sosyal ve çevresel sorunlara yol açmış olmasının bilinci içinde sürdürülebilirlik, sistem ve servis tasarımı gibi konuları müfredatımız içinde ele alıyoruz. Kurgusal bağlamlar ve gelecek senaryolarının yönlendirdiği ve araştırıldığı eleştirel tasarım da yine müfredatımızda yer verdiğimiz bir yaklaşım.

Sonuç olarak, BİLGİ Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde yaratıcı problem çözme becerilerine sahip, yaptıkları işler üzerine düşünüp toplumsal konularda inisiyatif alabilen, girişimci ve aktif mezunlarımız aracılığı ile yerel ve küresel düzeyde yaşamın sürdürülebilirliğine katkı sağlama hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.