güncelleme: yayınlama:

GELECEK MESLEKLER

GELECEK MESLEKLER

GELECEĞİN MESLEKLERİ

İnanılmaz boyutlara ulaşan makineleşme furyası, hayatın her alanını etkilemeye devam ediyor. Yapay zekâ teknolojileri ve artırılmış gerçeklik uygulamaları başta olmak üzere otomasyon sistemlerinin tümü, meslek gruplarının kaderini de belirliyor. Teknolojideki bu gelişmelerin kimi meslekleri yok edeceği kimilerini de ciddi dönüşümlere zorlayacağı herkesçe bilinen bir gerçek. Peki geleceğin meslekleri neler olacak?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans Direktörü Gresi Sanje, robot teknolojileri ve yapay zekâ uygulamalarının meslek grupları üzerindeki etkileri hakkında önemli tespitlere sahip. Sanje Ekonomist Dergisi’ne verdiği bir röportajda zanaat ve teknolojiyi birleştirebilen kişilerin iş hayatında bir adım önde olacağını söylüyor. Otomasyonun her zaman yeni iş alanları açtığını ve bazı iş alanlarını geçersiz kıldığını da belirten Sanje, insanî ihtiyaçlara cevap veren mesleklerin kaybolmasının mümkün olmadığını söylüyor. İşte geleceğin mesleklerine birkaç örnek...

 

Artırılmış Gerçeklik Mimarlığı

Üç boyutlu bilgisayar yazılımları mimarlıkta verimliliği artırarak sektörü bambaşka bir noktaya taşıdı. Bu tip bir dönüşümün yakın gelecekteki en önemli aktörü ise artırılmış gerçeklik uygulamaları olacak. Sanal ögelerin gerçek ortamlara entegre edilmesini sağlayan artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde yeni nesil mimarlığın estetik tasarımları gerçekçi modeller üzerinde görülebilecek. Gerçeğe meydan okuyan ofis, bina ve şehir manzarası tasarımları için en önemli görev Gresi Sanje’nin bahsettiği gibi zanaatı ve teknolojiyi birleştirebilen uzman mimarlara düşecek.

Siber Şehir Analisti

Bilgi toplumu olmanın etkilerini iş kolları üzerinde görmek de mümkün. Sürekli toplanan verilerin işlenmesi ve yararlı bir şekilde kullanılabilmesi için en önemli sahalardan birini şehirler oluşturuyor. Geleceğin akıllı şehirleri yaşam pratiklerini eskisinden daha işlevsel hale getirerek insan yaşamını kolaylaştırmayı hedefliyor. Bu şehirlerin sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi için en büyük görev siber şehir analistlerine düşüyor. Enerji dağıtımı, atık kontrolü ve acil servis gibi hizmetlere dair verileri işleyen siber şehir analistleri, kent yaşamını kusursuz hale getirebilmek için hayati bir noktada konumlanacak. Bu rol günümüzde sınırlı ölçüde olsa da var. Ancak yarının akıllı şehirlerinde vatandaşların taleplerine en iyi cevabı verebilmek için şehir analistlerine eskisinden daha fazla ihtiyaç duyulacak.  

Kentsel Tarım

Eskiden çok daha büyük bir endüstri olan tarım, köyden kente göç olgusuyla birlikte hızla daralıyor. Bu olumsuz etkiyi ortadan kaldırmanın en iyi yolu ise kentsel tarım uygulamaları... Tarım endüstrisini kent yaşamına entegre eden bu yeni iş kolunda sınırlı alanlarda maksimum verim sağlayan üretimler yapmak mümkün. Tarımsal etkinliği insan ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde artırmayı hedefleyen kentsel tarım projeleri özellikle girişimciler için yepyeni bir hareket alanı sunuyor.

İletişimci

Yapay zekâ uygulamaları hayatı büyük ölçüde kolaylaştırsa da yetersiz kaldığı durumlar hâlâ mevcut. Bir insan tarafından muhatap alınma beklentisi özellikle telefon bankacılığında iletişimci pozisyonunu giderek önemli hale getiriyor. MIT Ekonomi Profesörü David Autor “Why Are There Still So Many Jobs? The History and Future of Workplace Automation” adlı makalesinde ATM’lerin yaygınlaşması ve banka memurlarının sayıları arasında ilginç bir noktaya dikkat çekiyor. Autor’a göre 1995 ve 2010 yılları arasında ATM sayısı artmasına rağmen banka memuru sayısı dört katına çıktı. Halbuki ATM’lerin bankacıları işsiz bırakacağı bekleniyordu. Aksine eskiden nakit para işlemleriyle ilgilenen banka veznedarları müşteri ilişkilerini geliştiren iyi birer iletişimci olma yolunda eğitildiler. Gresi Sanje de benzer bir konuya değiniyor ve insana dokunan mesleklerin kaybolmasının pek mümkün görünmediğini söylüyor. Özetle, müşteri ilişkilerini düzenleyen ve problemlere insanî dokunuşlar yapabilen iletişimcilerin rolü her zaman popülerliğini koruyacak.

Veri Güdümlü Yaşam Koçluğu

Kitap okuma hızınızdan nabzınıza, günlük yürüyüş mesafenizden egzersizlerinize kadar tüm bilgiler akıllı cihazlar tarafından depolanıyor. Hal böyle olunca gelecekte akıllı cihazlar tarafından toplanacak verilerin boyutunu tahmin etmek oldukça zor. İnsan yaşamına dair verilerin yapay zekâ ile birlikte analiz edilmesi yepyeni bir iş kolunu beraberinde getiriyor: Veri güdümlü yaşam koçluğu. Hemen her veriyi sunabilen uygulamalar sayesinde rehberlik mesleğine olan ihtiyacın kalktığı düşünülebilir; ancak durum hiç de öyle değil. Onlarca fitness takip uygulamasına rağmen insanların özel antrenörlerle çalışmak istemesi de bunu kanıtlar nitelikte. Somut veriler ile insan iletişimindeki yumuşak becerilerin harmanlandığı veri güdümlü yaşam koçluğu özellikle genç girişimcilere yeni bir pazar açıyor.

Diğer taraftan Gresi Sanje’ye göre ekolojik koşullardaki değişimler sağlık sektörünün yeniden şekillenmesine de yol açacak. Depresyon ve obeziteye bağlı hastalıkların artması yeni meslek tanımlarını da beraberinde getirecek. Bu noktada kurumların sağlıklı yaşam konusunda bir danışmanı istihdam etmeleri çok olası. Sanje’ye göre teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin çocuk bakımı, hasta bakımı, hemşirelik ve yaşam koçluğu gibi meslekler varlığını sürdürecek.

Robot Hareket Operatörü

Kendi kendini süren otomobiller tam otonom sistemlerle çalışmaya başlayarak insanları bu döngüden tamamen çıkarmış olsa da kurye robotlar için aynı şey geçerli değil. Örneğin Starship Technologies’in kurye robot filosu otonom bir şekilde siparişleri götürebilse de hâlâ bir insanın gözetimine muhtaç durumda. Bu noktada drone ve robotların hareketlerini izleyen ve olası bir problem durumunda müdahale etmesi beklenen hareket memurlarına büyük görev düşüyor. Robot hareketlerini takip eden operatörlerin fiziki olarak bulundukları yerin hiçbir önemi yok. Çünkü bu pozisyondaki kişiler evlerinden aynı anda 100’e yakın robotun hareketini izleyebilecek bir sisteme dahil edilebilecekler.

Yapay Zekâ Asistanı

Yapay zekâ uygulamaları otonom bir şekilde işlevlerini yerine getirse de nihayetinde bir insan tarafından geliştirilmeleri gerekiyor. Kullanıma sunulan uygulamaların optimum düzeyde hizmet verebilmesi için gereken iyileştirmeler insanlar tarafından yapılıyor. Robot hareket memurluğunda olduğu gibi yapay zekâ iyileştirmeleri için asistan pozisyonunda insan dokunuşuna gerek duyulacak. Özellikle imalı ve kinayeli anlatımların insanlar tarafından daha iyi algılanması yapay zekâ asistanlığı konusunda önemli bir iş kolu doğuracak gibi görünüyor.