güncelleme: yayınlama:

HISTORY TALKS: Tarih ve İtibar için Mücadele

HISTORY TALKS: Tarih ve İtibar için Mücadele

Tarih ve İtibar için Mücadele: Osmanlı İmparatorluğu’nun Süryani Hristiyanları

Tarih: 10 Aralık 2021, Cuma

Saat: 12.00-14.00

santralistanbul Kampüsü E1-308

Konuşmacı: Henry Clements, Yale Üniversitesi

Postkolonyal dönemeçten bu yana tarihçiler, marjinalleştirilmiş tarihlerin geri kazanılmasını, disipliner çeşitliliğin/farklılaşmanın etik projesinde merkezi bir unsur olarak ele aldılar. Aynı zaman zarfında, azınlıklaştırılmış ve madun toplulukların kendileri, çok kültürlü yönetişim sistemlerinde siyasi tanınma elde etme çabasında tarihsel geri kazanım yönündeki çabaları/eylemleri kendilerine dayanak noktası kıldılar. Yine de, bu tür grupların kurtarılması/geri kazanılması gereken tarihleri olduğu fikrinin ortaya çıkışı - ve onların kimliklerini özel olarak tarihsel terimlerle tasavvur etmeleri yönündeki buyruk - marjinalleştirilmiş öznelerin özgürleşmesinden çok, onların seküler modernitenin yönetimsel yapılarının egemenliğine tabi kılınmalarıyla ilişkili olan ve yakın zamanda gerçekleşen bir tarihsel gelişmedir.

Benim doktora tezim, Osmanlı İmparatorluğu'nda tarihselciliğin yükselişine ilişkin bir açıklama aracılığıyla durumun böyle olduğunu gösteriyor. Tarihselciliği, dünyanın marjinalleştirilmiş sınıfları için özgürleştirici potansiyele sahip modernitenin entelektüel bir başarısı olarak değil, sömürgecilik, modern devlet yönetişimi ve Oryantalizm ile karmaşık bir ilişki içinde ortaya çıkan bir otorite ve disiplin rejimi olarak ele alıyorum. Modernleşmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun kıyısındaki marjinal bir dini cemaat deneyimine odaklanarak, "ulus", "ırk" ve "etnisite" gibi yeni kavramlarla ilişkilendirilen tarihselciliğin yükselişinin Osmanlı dünyasını tabakalaşmış dini farklılığın yanı sıra seküler tarihsel hatlarla nasıl yeniden yapılandırdığını örneklendiriyorum. Günümüz Irak, Suriye ve Türkiye'sinin yerlisi dini bir topluluk olan Süryani Hristiyanlar, farklı amaçlara yönelik de olsa 19. yüzyılda tümü seküler bir tarihselciliği destekleyen Osmanlı valileri, yabancı misyonerler ve Oryantalistlerle olan etkileşimlerinde modern tarih kavramıyla karşılaştılar. Bu marjinal dini topluluk, on dokuzuncu yüzyılın potasından, daha önce hiçbir zaman sahip olmadıkları bir tür tanınmaya hazır olan tarihsel bir topluluk (bazılarına göre bir “ulus”, bazılarına göre bir “etnisite”, bazılarına göre bir tarihsel “mezhep”) fakat aynı zamanda çoğunlukçu şüpheye ve şiddete karşı kırılgan bir “azınlık” olarak ortaya çıktı.


Etkinlik dili İngilizcedir; çeviri yapılmayacaktır.