Araştırma Projeleri

Protestonun Estetiği

(Proje Koordinatörü: Itır Erhart,  Arts & Humanities Research Council (AHRC). Eylül 2016-Ocak 2018, bütçe: £250,000)

Bu proje İstanbul Bilgi Üniversitesi, University of Brighton ve Glasgow Caledonian University işbirliğinde yürütülmektedir. Projenin amacı toplumsal hareketler ve performans ilişkisine teorik bir perspektif sunmaktır. Farklı sosyal hareketlere katılan protestocuların slogan, renk, mizah, müzik, kostüm, graffiti, semboller, dans gibi estetik unsurları nasıl kullandığı incelenerek görsel ve materyal kültürün nasıl şekillendiğini tartışılacaktır. Proje boyunca İngiltere ve Türkiye’de akademisyenlerin ve sanatçıların katılacağı atölyeler yapılacak; sergiler ve dijital galeriler açılacaktır.    

İstanbul’un Çoğul Mirasları - Şehir Surları Örneği

(Proje Koordinatörü (BİLGİ): Asu Aksoy Robins, Newton-Kâtip Çelebi Fonu 2016, Research Councils UK ve TÜBİTAK, bütçe 450,000 TL)

“İstanbul’un Çoğul Mirasları - Şehir Surları Örneği” araştırma projesi; Newcastle Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi arasındaki işbirliğinin ürünüdür. Proje, UNESCO Dünya Mirası Koruma Alanının bir parçası olarak İstanbul surlarının daha çoğulcu biçimde nasıl değerlendirilebileceğini araştırmaktadır. Amacımız, anıtsal kültür mirası alanlarının -bu örnekte İstanbul surları- resmî temsilinin, topluluk üyelerince ifade edilen somut olmayan kültürel mirasın yanı sıra, surlara özgü diğer yerel nitelikli tarihsel ve sosyo-kültürel veçheleri de dikkate alacak şekilde nasıl çoğullaştırılabileceğini keşfetmektir. Proje, topluluk üyeleriyle birlikte üretim ve yürüyüş etnografisi gibi çeşitli kültürel yöntemleri bir araya getirmektedir.

Ağ Bağlantılı Kamular, Twitter ve 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu: Büyük Veri Yaklaşımı

(Proje Koordinatörleri: Ivo Ozan Furman ve Aslı Tunç, BAP, Haziran 2017 – Ocak 2018, bütçe 22.484 TL)

2017 Anayasa Değişikliği Referandumu bağlamında Twitter, egemen bir anlatı oluşturmak için birbiriyle çarpışan siyasî ikna yollarının muharebe alanına dönüşmüştür. 16 Nisan Referandumunda hem “Evet” hem de “Hayır” cepheleri, kendi görüşlerini daha geniş bir kitleye ve de kararsız seçmenlere yayabilmek için, ağırlıklı olarak Twitter’a dayalı kampanyalar yürütmüşlerdir. Dolayısıyla bu projenin birincil amacı; siyasetçiler, aktivistler, kanaat önderleri, gazeteciler, siyasî “troll”ler ve hatta bot hesaplar gibi aktörlerin, 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu bağlamında siyasî iletişimi yeniden şekillendirmek için Twitter’ı nasıl kullandıklarını incelemektir. Araştırmamız kapsamında “Büyük Veri” toplama metodolojisini etkin biçimde kullanarak referandumla ilgili 2.5 milyonu aşkın tweet’ten oluşan bir veri setini bir araya getirdik. Elimizdeki veriyi çözümlemek için Doğal Dil İşleme (NLP), veri madenciliği, uygunluk çözümlemesi, anlambilimsel çözümleme ve ağ çözümlemesi gibi yöntemler kullanılacaktır. Bunun için, medya araştırmacıları, sosyologlar ve bilgisayar bilimcilerden oluşan disiplinler arası bir ekibin uzmanlığına güvenmekteyiz. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Medya Laboratuvarı (2015) ya da Harvard Üniversitesine bağlı Berkman Merkezi (2008, 2009, 2012) gibi kurumlarda daha önce siyasî iletişim alanında benzer projeler yapılmış olmasına karşın, Türkiye bağlamında böyle bir çalışma ilk kez bu projeyle ortaya konulmuş olacaktır.

Algoritmik Yazılım Kültürü: Sosyal Medyayı Kavramak, Kuramlaştırmak ve Düzenlemek

(Proje Koordinatörleri (BİLGİ): Ivo Ozan Furman ve Ece Elbeyi, Danimarka Bilim ve Yüksek Öğretim Ajansı, bütçe 177.417 TL)

https://artsandculturalstudies...

Bu araştırma ağı; sahte haber, veri manipülasyonu ve kullanıcının oluşturduğu içeriğin aşırı üretimi gibi güncel örneklerden hareketle, sosyal medya hizmetlerinin toplumsal etkilerine ve bunun demokrasiye, kültüre ve siyasete dönük yansımalarına odaklanmaktadır. Bu amaçla araştırma ağımız, algoritmik yazılım kültürü kavramını işe koşmaktadır. Bu kavram, odağına, sosyal medyada kullanılan arayüzlerin ve algoritmaların, yurttaşların etkileşimlerini nasıl koşullandırdığını ve önceden belirlenmiş toplumsal inşaları nasıl ürettiğini almaktadır. Sosyal medya hizmeti veren kuruluşların, yurttaşlarla yaptıkları sözleşmelere bağlı düzenlemeleri ele alarak bu düzenlemelerin, Avrupa Birliği mevzuatı ve üç ulus devletin -İsrail, Türkiye ve Danimarka- mevzuatları ile nasıl bağdaştığını gözden geçirmeyi amaçlamaktayız. Üzerinde özellikle durulacak düzenleyici çerçeveler; görsel-işitsel medya hizmetleri, telekomünikasyon, verilerin korunması ve e-ticaret konularına ilişkindir. Bu araştırma ağı, Danimarka Bilim ve Yüksek Öğretim Ajansınca desteklenmektedir.

Müziğin İkna Sürecindeki Rolü: Fonksiyonel Evrimsel Yaklaşım

(Proje Koordinatorü: Kaan Varnalı, TÜBİTAK 115R325, bütçe 25.650 TL)

Bu araştırma, evrimsel bir yaklaşımla, bir kişilik özelliği olarak müzikal tepkiselliğin pazarlama mesajlarında kullanılan sosyal kanıt zihinsel kısa yolunun ikna ediciliği üzerindeki etkisini incelemektedir. Araştırmanın temel savı, insanlarda müzikal tepkisellik ile sosyal kanıt zihinsel kısa yolunun, evrimsel açıdan ortak bir uyumlanma sorununa yönelik çözüm sağlayıcı ve böylelikle seçilim değerini artırıcı rolleri olabileceğini öne süren birikimsel kanıtların oluşturduğu nomolojik ağdan ileri gelmektedir. Araştırma hipotezlerini test etmek için deneysel bir çalışma tasarlanmıştır. Sonuçlar, kuramsal modeli destekler bir biçimde, sosyal kanıt kısa yolunun, müzikal tepkiselliği yüksek olan bireylerde, düşük olan bireylere göre davranışsal niyet olarak daha ikna edici olduğunu göstermiştir.

Avrupa Medya Bulut Yerleşkesi

(Proje Koordinatörü (BİLGİ): Aylin Dağsalgüler, EU Erasmus+ Stratejik Ortaklığı, DAAD Hibe Sözleşmesi No. 2014-1-DE01-KA203-000614, 2014-2017, bütçe 209.240 Euro)

http://www.media-cloud-campus.eu/

Medya sektöründe süregiden, yer yer tahripkâr olabilen değişimler bulunmaktadır. Genç medya çalışanları, çoğul mecralı içerik üretiminin yeni yollarının ortaya çıkışıyla birlikte, son derece değişken bir meslekî ortamla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu nedenle, dijital üretim alanındaki iş akışı hakkında yeterliklerini artırmaları, istihdam edilebilmeleri açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Dijitalleşme aynı zamanda, uzak mesafelerden ve sınırların ötesinden işbirlikleri kurmak için de pek çok fırsat sunmaktadır. Bu bakımdan, stratejik ortaklığımızın temel amacı, Avrupa Medya Bulut Yerleşkesini (EMC2) oluşturmaktır. Bütün ortakların farklı türlerde içerik üretirken yararlanabilecekleri, tamamen bulut teknolojisine dayalı dijital bir içerik üretme ve öğrenme ortamı oluşturmak istemekteyiz.