Toplumsal / Kamusal Etki Odaklı

Avrupa Çalışmaları

Türkiye’nin AB Entegrasyon süreci 1999-2005 yılları arasında büyük bir ivme kazanmış ve önemli yapısal ve hukuksal reformları beraberinde getirmiştir. 2004 yılında Kıbrıs’ın bölünmüş bir şekilde üyeliğe kabulü ve 2005 yılında başlayan müzakerelerin çıkardığı politik ve ekonomik maliyetin büyüklüğü gibi pek çok nedenle birlikte Türkiye’de AB şüpheciliği önce iktidar çevrelerinde başlayıp daha sonra kamuoyuna sirayet etmiştir. Bugün gelinen noktada gerek AB içinde gerek Türkiye’de birtakım siyasal, ekonomik ve toplumsal kırılmalar yaşanmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Mükemmeliyet Alanı’nda yer alan araştırmacılar, kırılmaların yaşandığı bu dönemde, özellikle Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda kamuoyunu doğrudan bilgilendirmek için birtakım bilimsel etkinlikler, buluşmalar, yayınlar, podcastler, televizyon programları, sosyal medya etkinlikleri düzenlemek suretiyle AB Entegrasyon sürecinin daha sağlıklı bir çizgide ilerlemesine katkı sunmaya devam edeceklerdir. Çalışmalar Yeşil Mutabakat, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, dış ticaret politikası, rekabet hukuku, vize serbestisi, Mülteci Mutabakatı, sivil toplum diyaloğu, toplumsal cinsiyet, yaşamboyu eğitim, göçmen uyum politikaları gibi konu başlıklarını kapsayacaktır.

  • Prof. Dr. Ayhan Kaya, Uluslararası İlişkiler Bölümü (BMA Temsilcisi)
  • Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, Ekonomi Bölümü
  • Doç. Dr. Kerem Cem Sanlı, Hukuk Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Özge Onursal Beşgül, Uluslararası İlişkiler Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Tuğtan, Uluslararası İlişkiler Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Büke Boşnak, Uluslararası İlişkiler Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Pınar Artıran, Hukuk Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Ali Alper Akyüz, Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü

 

Sivil Topluma Destek

İstanbul Bilgi Üniversitesi Topluma Hizmet Politikası kapsamında belirtildiği gibi, topluma hizmet, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ana amaçlarından biridir.  İstanbul Bilgi Üniversitesi bu amaca ulaşmak için merkezlerinin ve öğretim üyelerinin yaptıkları çalışmalarla, kuruluşundan itibaren toplumun tüm kesimleriyle sürekli ve sıcak bir ilişki kurmayı hedefleyen bir üniversite olmuştur. Üniversite, merkezleri ve öğretim üyeleriyle birlikte, misyonunun ayrılmaz bir parçası olan sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunmayı, sosyal sorumluluk faaliyetleri yürütmeyi ve desteklemeyi sürdürmüş, STK’lar ve sosyal girişimlerle her alanda işbirlikleri gerçekleştirmiştir. Sivil Topluma Destek çalışmaları mükemmeliyet alanı çerçevesinde STK’lara ve sosyal girişimlere eğitim, kapasite geliştirme, mentorluk destekleri ve işbirlikleri; gençlik, kültür ve sanat alanında çalışan STK’lara yönelik destekler ve işbirlikleri; yerel yönetim ve yerel sivil aktörlere yönelik eğitim destekleri; gönüllülük çalışmaları; STK’ların ve sosyal girişimlerin şeffaflık ve hesap verebilirliklerini izleme; STK’lar için kamu harcamalarını izleme gibi konularda çalışmalar sürdürülmektedir.

  • Prof. Dr. Nurhan Yentürk, Ekonomi Bölümü (BMA Temsilcisi)
  • Prof. Dr. Bülent Bilmez, Tarih Bölümü
  • Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey, Dekan, Hukuk Bölümü
  • Prof. Dr. Itır Erhart, Medya Bölümü

 

Çocuk Çalışmaları

Disiplinlerarası bir yaklaşım ile bütüncül olarak ele alınması gereken bir alan olarak değerlendirilen çocuk çalışmaları, aynı zamanda akademi ve sahanın işbirliğine ihtiyaç duyar. BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi tam da bu ihtiyaçları göz önünde tutarak Türkiye’de akademide “çocuk çalışmaları” ismi ile ilk kez üniversitemizde 2007 yılında kurulmuştur. Üniversite içinde farklı bölümler, fakülteler ve araştırma merkezleri ile işbirlikleri kurarak Türkiye’de “çocuk çalışmaları” konusunda hem bilimsel hem de toplumsal etki odaklı çalışmalar yürütmektedir. “Çocuk Çalışmaları” olarak tanımladığımız bu mükemmeliyet alanında BM Çocuk Hakları’nın en önemli prensibi olan “çocuğun üstün yararı”nı gözeten bir perspektifle şimdiye kadar katkı sunulan ve katkı sunmayı istediğimiz çalışma alanları şunlardır:

  • Çocukların haklarını öğrenmeleri ve çocuk haklarının hayata geçmesinden sorumlu tüm aktörlerin sorumluluklarını fark etmeleri ve hayata geçirmeleri
  • Türkiye’de “çocuğun iyi olma hali” yaklaşımının bilinirliğini artırmak ve bu yaklaşım çerçevesinden çocukların durumunu ortaya koymak için yenilikçi çalışmalar yapmak
  • Türkiye’de gelişen bir çalışma alanı olan çocuk katılımını artırmaya yönelik çalışmalar
  • Çocuk işçiliğinin önlenmesi, sporda çocuk koruma, cinsel istismarın önlenmesi, çocuğa yönelik kamu harcamalarını izleme gibi konulara odaklanarak çocuğun her türlü kötü muamele ve şiddetten korunması ve gelişimi için gerekli önleyici, koruyucu ve destekleyici çalışmalar yapmak
  • Eğitim ortamlarının tüm çocuklar için kapsayıcı olması, eğitimde ayrımcılıkla mücadele
  • Çocukların ruh sağlığı konusunda yenilikçi, bilimsel ve toplumsal etki odaklı çalışmalar
  • Yeni dünyada çocuk hakları açısından oldukça yenilikçi ve ihtiyaç duyulan bir alan olan “Dijital Dünyada Çocuk Haklarının Korunması” konusunda çalışmalar
  • Çocuğun tün gelişim alanlarında desteklenmesi ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması
  • Türkiye’de çocuk çalışmaları alanında akademi ve sahanın birbirinden haberdar olmasına ve çocuğa bütüncül bakılmasına katkı sağlanması

 

  • Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Uluslararası İlişkiler Bölümü, Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü (BMA Temsilcisi)
  • Prof. Dr. Kenan Çayır, Sosyoloji Bölümü, Sosyoloji Ve Eğitim Çalışmaları Uygulama Ve Araştırma Merkezi Müdürü
  • Dr. Öğretim Üyesi Esra Ercan Bilgiç, Medya Bölümü

 

Göç ve Toplumsal Kapsayıcılık

Toplumların sosyal, siyasal, hukuksal, ekonomik ve kültürel yapılarında yol açtığı dönüşüm ve değişim sebebiyle göç, toplumsal yaşamın önemli dinamiklerinden biri ve önemli bir akademik alandır. Evrenselliğini koruyan ve günümüzde de çeşitlenen ve yoğunlaşan göç olgusunun ele alınması, toplumsal kapsayıcılık çerçevesinde tüm farklılıklarla bir arada hakkaniyetli ve adil bir topluma katkı için önemli unsurlardan biri olarak öne çıkmaktadır. 2020 yılından itibaren sürmekte olan COVID-19 pandemisinin de bir kez daha gösterdiği gibi salgınlar, afetler, iklim değişikliği, üretim ve tüketim alışkanlıklarımız ve süregiden çatışmaların varlığıyla özellikle insan hareketliliği bağlamında ortaya çıkan dönüşümleri, günümüzde hakikat sonrası dönem olarak anılan zamanda sosyal adalet, dışlama, ayrımcılık, kutuplaşma süreçleriyle ilişkisi içinde toplumsal etkilerini ve bu alandaki ihtiyaçlar, düzenlemeler, imkânlar ve engelleri incelemek bilimsel ve toplumsal katkı açısından hayatidir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde bir araya gelen akademisyenler ve uzmanlar olarak, Göç ve Toplumsal Kapsayıcılık Mükemmeliyet Alanı’nda temel yaklaşımımız, farklılıkları tanıma ve saygı, temel haklara erişim, sosyal içerme perspektifiyle göçmenleri de kapsayacak şekilde tüm Türkiye toplumu içinde ayrımcılık, toplumsal dışlama ve nefret söylemine karşı bilimsel ve toplumsal bilgi ve uygulamaların güçlendirilmesidir.

Çalışmalarımız adil ve hakkaniyetli bir toplum vurgusuyla, göçmenler de dâhil olmak üzere dezavantajlı grupların temel haklara erişimi, katılım ve kapsayıcılığın sağlanması bağlamında eşitlik ve iyi olma halini merkezine alan bir toplumsal değişimi hedeflemektedir. Bu alandaki bilimsel bilgiyi toplumun farklı kesimleriyle paylaşmak üzere açık kaynak yayınlar, çevrimiçi eğitimler, görsel materyaller, etki analizleri gibi yöntemler kullanılacaktır.

  • Prof. Dr. Emre Erdoğan, Uluslararası İlişkiler Bölümü (BMA Temsilcisi)
  • Dr. Öğretim Üyesi Gülay Uğur Göksel, Uluslararası İlişkiler Bölümü
  • Dr. Öğretim Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu, Spor Yöneticiliği Bölümü


Engellilik Çalışmaları (EÇMA)

Engellilik durumu, doğuştan ya da sonradan edinilmiş bir yetersizliğe sahip kişilerin topluma diğer bireyler ile eşit koşullarda tam ve etkin katılımını engelleyen tutum ve çevre koşullarının etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bildirilen, dünya nüfusunun %15’nin engelli olduğuna ilişkin oran ülkemiz nüfusuna uyarlandığında 12.756.00 kişinin engellilik durumundan doğrudan etkilendiği tahmin edilmektedir. Engellilik Çalışmaları Mükemmeliyet Alanı (EÇMA), BM Engelli Hakları Beyannamesini rehber kabul ederek engelli bireylerin hak savunuculuğunu yapar.  Engelli meselelerini Bronfenbrenner’in sosyo-ekolojik kuramı çerçevesinde ele alır. Bu kurama göre bireyi anlayabilmek için sadece bireyi değil çevresini de anlamak gerekmektedir. Bu bağlamda EÇMA’nın çalışmaları doğrudan engelli bireylerin yanı sıra, engelli bireylerin yaşamlarını etkileyen aile bireyleri, okul, öğretmenler, akranlar, hizmet sağlayıcılar ve politika yapıcılar gibi toplumun çeşitli katmanlarını da kapsamaktadır. Kısacası EÇMA’nın amacı engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımlarını sağlayacak bilime dayanan hizmet modelleri geliştirmektir.  

  • Prof. Dr. Dilara Fatoş Özer, Çocuk Gelişimi Bölümü (BMA Temsilcisi)
  • Dr. Öğr. Üyesi Aynur Aydoğan, Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Maçkalı, Psikoloji Bölümü


Afetler ve Ruhsal Travma

Afetler, toplumun olağan yaşam düzenini bozan, kayıplarla belirginleşen yaralar açan, etkilenen toplumun mevcut imkânları ile baş etme kapasitesini aşarak bireylerin ve toplulukların güven ve kontrol duygularını kaybettiren olaylardır. 1900'den günümüze dünyada 22.000'den fazla kitlesel afetin yaşandığı ve küresel iklim değişikliğiyle birlikte sel, orman yangını, kuraklık gibi travmatik olayların artacağı bilinmektedir. Uluslararası ve ulusal literatürde de travmatik olay yaşama sıklığının %70’lerin üzerinde olduğu görülmektedir. Bu nedenle farklı ülkeler eğitim, sosyal hizmet, sağlık başta olmak üzere kurum ve kuruluşlarında travmaya duyarlı/travma bilgili bir kültüre doğru hareket etmektedir. Bazı ülkelerde de travma bilgili hizmetin önemini kabul eden ve travma bilgili uygulamaların kullanımını teşvik eden yasal düzenlemeler hazırlanmaya başlanmıştır. Travma bilgili hizmet sunumu önleme ve iyileştirmeye odaklanan, travmatik olay sonrasında insanın bütünlüğünü korumak için verdiği fiziksel, bilişsel, duygusal ve davranışsal stres tepkilerinin farkında olan, yeniden travmatizasyona neden olabilecek tehlike ve riskleri kontrol altına almaya odaklanan, hizmet sağlayıcılar ile hayatta kalanlar için fiziksel ve duygusal güvenliği vurgulayan, güçlü yönlere vurgu yaparak kontrol ve güçlenme duygusunu yeniden inşa etmek için etkilenen topluluğun tüm faaliyetlere katılımına önem veren, sektörlerarası işbirliğini harekete geçiren hizmet sunum biçimidir. Afetler ve Ruhsal Travma mükemmeliyet alanında, afetler başta olmak üzere hizmet sunum sistemlerinin travma bilgili olması yönünde toplumsal etki odaklı çalışmalar yürütülecektir. Temel hedefleri özetle aşağıdaki gibidir:

  • Toplum ruh sağlığını korumak için yenilikçi, kanıta dayalı ve toplumsal etki odaklı travma bilgili eğitim programları geliştirmek ve uygulamak,
  • Türkiye genelinde farklı disiplinler tarafından yürütülen ruhsal travma çalışanları ile bu konularda danışmanlık hizmetlerinde görev alan tüm kuruluş ve profesyoneller arasında eşgüdümü ve iş birliğini sağlayarak, bilgi birikimini ve hizmet etkinliğini arttırarak toplum sağlığına katkıda bulunmak,
  • Uluslararası ve ulusal iş birlikleriyle ülke genelinde ruhsal travma ve afet ile ilişkili projeler geliştirmek, sempozyum gibi bilimsel faaliyetlerle kanıta dayalı bilgilerin topluma yayılmasını sağlamaktır.


  • Prof. Dr. Ahmet Tamer Aker, Çocuk Gelişimi Bölümü (BMA Temsilcisi)
  • Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Sağlık Yönetimi Bölümü
  • Prof. Dr. Perihan Güner, Hemşirelik Bölümü
  • Dr. Öğr. Üyesi Ersin Uygun, Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü