Rektörlük

Prof. Dr. Ege Yazgan
Prof. Dr. M. Ege Yazgan
Vekil Rektör

Rektörlük Ofisi

Geçmiş Dönem Rektörlerimiz

İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında, girişimci ve genç bir ekip tarafından “Türkiye’de üniversite eğitimine yeni bir soluk getirmek” amacıyla kuruldu. Dönemin parlak ve tanınmış, tecrübeli akademisyenlerini bir araya getiren bir çekirdek grup ile eğitim hayatına başladı. En başından itibaren, uluslararası standartlarda iyi bir dünya üniversitesi olmayı hedefleyen BİLGİ, University of London’a bağlı London School of Economics and Political Sciences ve University of Portsmouth ile işbirliği içinde eğitim ve müfredat altyapısını hazırladı.

Bir üniversite için çok kısa sayılabilecek bir sürede, akademisyen kadrosu, özgürlükçü yaklaşımı ve her düşünceye eşit saygı duymayı benimseyen gelenekleriyle BİLGİ, Türkiye’nin yükseköğrenim camiasında kendisine önemli, değerli ve özgün bir yer oluşturdu.

Akademik kadrosuna çok erken adım attığım İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, ikinci bir dönem için Rektörlüğü gururla ve görevin talep ettiği sorumluluğun bilinci içinde üstlenmiş bulunuyorum.

İyi bir üniversitenin temel işleyişi, dörtlü bir yapının üzerinde yükselir. Birincisi ve belki de en önemlisi, öğrencilere sağlam, nitelikli bir eğitim vermek, eğitmen ile öğrencinin daima yakın olmasını sağlamak, “öğrenci odaklı” denilen bir formasyonu gerçekten uygulayabilmektir.

İkinci önemli boyut, mezunları entelektüel, insancıl ve kültürel açılardan iş hayatına ve profesyonel dünyaya iyi hazırlamaktır. ABD’de üniversite mezuniyetine “commencement” (başlangıç) adı verilir. Hayata yeni bir başlangıç olarak adlandırılan bu eşik, aile hayatından ve tahsilden farklı olarak başka mücadelelerin var olduğu ve verileceği bir dönemin başlangıcıdır. Bu süreçte başarılı olmak için, üniversite, öğrencilerinin müfredat dışında geliştirmesi gereken niteliklerine odaklanmalıdır.

Üçüncü boyut, ulusal ve uluslararası araştırma ve projeler aracılığıyla, Üniversitenin akademik kadrosunun daima kendini geliştirmesi, dünya akademiyasına katkıda bulunması, sürekli biçimde gelişmelerin içinde olması hedefidir. Bu tür bir karşılıklı entelektüel ve akademik beslenme, bir üniversitenin akademisyenleri, öğrencileri gibi idari kadrosunu da bir dizi alanda geliştiren çok önemli bir boyutu oluşturur.

Dördüncü önemli boyut, bir üniversitenin işleyişinin toplumsal ve sosyal sorumluluk boyutudur. Üniversiteler, projeleriyle, sertifika programlarıyla, saha çalışmalarıyla, konferanslarıyla, kamu yararına aktiviteleriyle, müzeleri ve sergi gibi etkinlikleriyle bilim ve sanatı farklı bakış açılarının zenginliği içerisinde üniversite çevresine olduğu kadar, toplumun diğer kesimlerine de taşıyarak hem entelektüel açıdan zenginleşme hem de toplumsal hizmet verme hedefini daima korumalıdır.

İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak, kısa sayılabilecek bir sürede bu boyutların tümünü kapsayan bir “gelenek” oluşturmakla iftihar ediyoruz. Yakın dönemde, WASC (Western Association of Schools and Colleges) akreditasyonunu 10 yıllık bir çalışma sonucunda almış Türkiye’nin tek üniversitesi olmaktan da gurur duyuyoruz. Benzer biçimde, Arizona State Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz geniş kapsamlı ve uzun soluklu akademik işbirliği, geleneklerimizi daha da derin, sağlam ve kalıcı hale getirerek geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor.

“Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” anlayışıyla Türkiye’nin üniversite yaşamındaki saygın yerini güçlendirmeyi hedefleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi, bugün 60 bini aşkın mezunu, 20 binden fazla öğrencisi, 1000’in üzerinde akademik personeliyle geleneklerini yaşatan, sürdüren ve geliştiren bir üniversite olarak geleceğe güvenle bakabiliyor ve bakmaya devam edecek.

 

Saygı ve sevgilerimle,

Prof. Dr. M. Ege Yazgan

Vekil Rektör